Süngerler özellikleri

Süngerler, suyun dibinde yer alan, çoğunlukla parlak renkleri ile alaka çeken, temel yapılı canlıları içeren yapılardır. Kayalar, taşlar ve hayvan kabuklarının üst kısmına yapışarak yaşarlar. Kocaman çoğunluğu ateş gibi denizlerde bulunsa da, tatlı sularda hayatını sürdüren sünger türleri de vardır.

Parlak sarı, turuncu, kırmızı kimi süre ise kara ve mor olabilen süngerlerin belli tek şekilleri yoktur. Denizin dibinde düzensiz kümeler şeklinde bulunurlar. Boyları birden çok sanrimetre olabildiği benzeri, metrelerce uzunlukta olanlarına da görmek olasıdır. Doku ve uzuvları bulunmadığından hayvandan tek sürü nebat görüntüsündedirler.

Süngerlerin anatomik yapısı incelendiğinde, 2 kısımdan oluştukları görülür. Süngerler, suyun içerisinde yer alan tabana yapışarak tutunan kapalı tek kısım ve yukarıya gerçek açılan oskulum olarak adlandırılan tek açıklıktan oluşur. Yapının yanlarında suyun sirkülasyonunu imkanı sunan delikler bulunur.

Sünger avcılığı tek an önce 1925 senesinde meydana çıkmıştır. O senelerde dalgıçlar denizin 20 metre derinliğine inerek, farklı özel ve kesici aletlerle süngerleri çıkarırlardı. Sonraki senelerde ise, denizin dibini ağlar ile sürterek tarayan balıkçı tekneleri bu misyonu devraldı. Bu sayede bundan önceki dönemlere mukayese et kocaman miktarda sünger toplanmaya başlandı. Fakat bu uygulamanın avantajından tek sürü dezavantajı meydana geldiği, nedeni ise artık büyümemiş süngerleri kopartarak su yüzeyine çıkardığı gerçeği meydana çıktı. Bu ise sünger avcılığının ileri ki dönemleri için kocaman tek riziko oluşturuyordu. Son Zamanlarda sünger avcılığı, dalgıç giysileri giyen ve özel aletler kullanan avcılar aracılığıyla yapılmaktadır. Polikur Bulaşık Süngeri sipariş vermek için irtibata geçin.